Gözlerinizi kapatın ve hayal edin. Genç bir kadın, hayatta pek çok hedefi ve hayaliyle dolu. Ancak bir anlık dikkatsizlik sonucu her şey altüst oluyor. Dilara, yaptığı bir hatanın bedelini sadece kendisi değil, ailesi ve sevdikleriyle birlikte ödüyor. Yüzde 98 oranında engelli olarak hayata devam etmek zorunda kalan bu genç kadın, önce hayallerini kaybediyor, ardında ise o anı yaşatan şoför ile ilgili ilginç bir mahkeme kararı ortaya çıkıyor. Mahkeme, bu duruma rağmen şoföre verdiği ceza ile kamuoyunun tepkisini çekti.
Olay 2021 yılında gerçekleşti. Dilara, kaldırımda yürüdüğü bir sırada dikkatsiz bir sürücünün çarpması sonucu ağır yaralanmıştı. İlk müdahalesinin ardından hastanede uzun süre tedavi gören genç kadın, yaptığı rehabilitasyon süreçleri sonucunda yüzde 98 engelli raporu aldı. Bu durum, ailesinin hayatını baştan sona değiştirdi. Ailesi, Dilara'nın yaşadığı travmayı ve her geçen gün artan sağlık masraflarını taşıyamaz hale geldi. Mahkeme süreci başladığında, herkes adaletin yerini bulmasını bekliyordu. Ancak mahkeme, şoföre verdiği ceza ile birçok kişinin gözünde büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
Ailenin avukatı, mahkeme kararının kamuoyunun adalet beklentisine yanıt vermediğini belirtti ve "Bu ceza bizi üzdü, perişanız" ifadelerini kullanarak derdini dile getirdi. Mahkeme, şoföre verilen cezanın, yalnızca Dilara'nın yaşadığı acıyı değil, aynı zamanda aile bireylerinin yaşadığı zorlu hayatı da göz önünde bulundurmadığını düşündü. Bu durum, toplumda büyük bir tartışma başlattı. Sosyal medyada, "Adalet nerede?" sorusu sıkça gündeme gelirken, birçok kişi benzer durumların daha ciddi sonuçlar doğurabileceğini dile getirdi.
Aile, çeşitli sosyal platformlarda kampanyalar başlatarak, benzer durumların yaşanmaması için daha sert yasaların gerektiğini belirtme çabasına girdi. Herkesin bir gün bu tür kazalarla karşılaşabileceğini savunan Dilara'nın ailesi, yalnızca kendilerinin değil, tüm toplumun bu konuda farkındalığını arttırmak istiyor.
Bu olay, toplumda daha fazla dikkat gerektiren konulara işaret ediyor. Özellikle yayaların trafikteki hakları, sürücülerin özenli davranmasının gerekliliği gibi hususlar, gündemdeki yerini koruyor. Dilara'nın yaşadığı bu trajedi, birçok kişi için uyarıcı bir ders niteliği taşıyor. Mahkeme kararının ardından pek çok kişi, kazaların önlenmesi ve adaletin sağlanması adına neler yapılabileceğini düşünmeye başladı.
Net bir şekilde görünen o ki; adaletin tam anlamıyla sağlanabilmesi için sadece ceza vermek değil, aynı zamanda bu tür kazaların önlenmesine yönelik tedbirlerin de mutlaka alınması gerekmektedir. Bu durum, yalnızca bir hukuk meselesi olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olarak karşımıza çıkıyor.