Yemen’in karmaşık iç savaş ortamı, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki anlaşmazlıklarla daha da derinleşiyor. Bu iki ülkenin, Yemen’deki farklı gruplara verdiği destek ve çıkar çatışmaları, müttefiklerin karşı karşıya gelmesine neden oldu. Son dönemde yapılan açıklamalar ve askeri hareketlilik, bu gerilimin sıcak bir çatışmaya dönüşebileceğini gösteriyor. Peki, bu gelişmelerin arka planında neler yatıyor? Yemen’deki bu anlaşmazlığın sebepleri ve sonuçları neler? Tüm bu sorulara detaylı olarak cevap arıyoruz.
Suudi Arabistan ve BAE, Yemen’deki iç savaşın patlak vermesiyle birlikte sıkı bir işbirliği içinde hareket etmeye başladılar. Her iki ülke de, İran destekli Husilere karşı koalisyon güçleri oluşturdu ve Yemen hükümetine destek sağladı. Ancak zamanla, BAE’nin özellikle Güney Yemen’deki ayrılıkçı gruplara verdiği destek ve bu grupların Suudi Arabistan’a karşı bağımsızlık talepleri, ikili ilişkileri karmaşık bir hale getirdi.
Başlangıçta ortak bir hedefe sahip olan iki ülkenin yolları, farklı stratejiler ve çıkar çatışmaları nedeniyle ayrılmaya başladı. Suudi Arabistan, Yemen’in birliğini korumaya çalışırken, BAE, özellikle Güney Yemen'de kendi çıkarlarını gözeterek, ayrılıkçı güçleri destekleyecek hamlelerde bulundu. Bu durum, Yemen’deki çatışmaların derinleşmesine ve farklı fraksiyonların ortaya çıkmasına yol açtı.
Son zamanlarda Yemen’deki çatışmaların yeniden alevlenmesi, Suudi Arabistan ve BAE arasındaki gerilimi daha da artırdı. Her iki müttefik ülke, birbirini hedef alan açıklamalar ve askeri hazırlıklar yaparken, bölgedeki yerel güçlerin de bu durumu kendi lehlerine çevirmeye çalıştığı gözlemleniyor. Suudi Arabistan, BAE’nin ayrılıkçı güçlere yaptığı desteklerin azaltılması için baskı yaparken, BAE, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki askeri varlığını sorgulayan bir tavır sergiliyor.
Bölgedeki gerilim, sadece iki ülke arasında değil, aynı zamanda Yemen’deki gruplar arasındaki çatışmaların da artmasına neden oluyor. Farklı tarafların desteklediği gruplar arasında yaşanan şiddet olayları, sivil kayıplara ve insani krizin derinleşmesine yol açıyor. BAE’nin, Suudi Arabistan’ın kontrolündeki bölgelerde gerçekleştirdiği askerî tatbikatlar ve operasyonlar, bu gerilimin sıcak bir çatışmaya dönüşme olasılığını artırıyor.
Uluslararası toplumun gözleri, bu büyüyen krizi çözmek için harekete geçmeye çalışırken, Yemen halkı, yıllarca süren savaşın acı sonuçları ile başa çıkmaya çalışıyor. Birçok insan, çatışmaların ortasında kalmış durumda ve yaşam mücadelesi vermekte.
Yemen'deki bu durum, sadece yerel bir meseleden ibaret değil; aynı zamanda Akdeniz ve Kızıldeniz üzerinden dünya ticaret yolları üzerinde etkili olan, stratejik bir konuma sahip bir bölgeyi de kapsıyor. Bu nedenle, Suudi Arabistan ve BAE arasındaki gerginlik, bölgesel istikrarı tehlikeye atan ve uluslararası aktörlerin de ilgi gösterdiği bir mesele haline gelmiş durumda. Önümüzdeki günlerde bu durumun nasıl evrileceği, sadece Yemen değil, tüm Orta Doğu'nun geleceği için kritik bir öneme sahip. Gerilim tırmandıkça, barış için umutlar azalarken, taraflar arasında kalıcı bir çözüm bulmak daha da zorlaşıyor.