İstanbul'un Kadıköy ilçesinde bir minibüste yaşanan tartışma sonucunda Narin Güran'ın hayatını kaybetmesiyle ilgili davada, mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Mahkeme, olayın ağır tahrik altında işlendiğini belirterek sanıklara hapis cezası verdi. Güran'ın ölümüyle sonuçlanan olay, toplumda büyük infiale yol açmış ve adalet arayışını beraberinde getirmişti.
Mahkeme kararının ardından olayın detayları yeniden gündeme geldi. Güran'ın ailesi ve avukatları, verilen cezayı yetersiz bulduklarını ve adaletin tam anlamıyla sağlanamadığını belirtti. Adaletin tecelli etmesi için daha ciddi cezaların verilmesi gerektiğini dile getiren vatandaşlar, olayın üzerine daha fazla gidilmesi ve sorumluların tam anlamıyla cezalandırılması gerektiğini ifade etti.
Narin Güran'ın ölümü, Türkiye'de kadına şiddetin ne kadar büyük bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Toplumda kadına yönelik şiddetin artması, hükümetin ve ilgili kurumların üzerinde ciddi şekilde durması gereken bir konu haline geldi. Gerekli önlemlerin alınması ve caydırıcı cezaların verilmesi, benzer olayların yaşanmasını engellemek adına önemli bir adım olacaktır.
Güran davasında verilen gerekçeli karar, adalet sisteminin işleyişi ve kadına şiddet konusunda toplumda yarattığı etkiler açısından önemli bir yer tutmaktadır. Olayın ardından yapılan yargılama süreci, adaletin ne kadar hassas bir konu olduğunu bir kez daha göstermiş ve toplumda adalet duygusunun önemini vurgulamıştır. Benzer olayların tekrar yaşanmaması ve kadınların güvenliğinin sağlanması için adaletin tam anlamıyla tecelli etmesi gerekmektedir.