Hatay, 2023 yılının Ekim ayında etkili olan bir fırtına ile sarsıldı. Yerel halkın gözleri önünde gerçekleşen bu doğal olay, kentte hem denizde hem de karada ciddi zararlara neden oldu. Meteorolojik verilere göre, saatte 70 kilometreye ulaşan rüzgar hızları, bölgenin doğal yapısını ve günlük yaşamını alt üst etti. Sıcak yaz günlerinin ardından beklenmedik bir şekilde patlak veren bu fırtına, Hatay'da birçok insanın hayatını olumsuz etkiledi. Yağmurla birleşen kuvvetli rüzgarlar, denizden gelen dalgalarla birlikte gelen tehditleri daha da artırdı. Fırtınanın ardından yapılan ilk değerlendirmeler, belediye ve yerel yönetimlerin acil durum planlarının ne denli önemli olduğunu ortaya koydu.
Fırtına, Hatay'ın özellikle deniz kenarındaki bölgelerinde büyük bir etki yarattı. Limanda yer alan birçok tekne, güçlü dalgaların etkisiyle alabora oldu ve bu durum, teknelerin sahibi olan balıkçılar için ciddi maddi kayıplara yol açtı. Yerel balıkçılar, fırtınanın getirdiği olumsuzluklar nedeniyle işlerini sürdürmenin zorlaştığını belirtti. Tekne sahipleri, alabora olan tekneleri kurtarmak için gece boyunca mücadele etti ancak meteorolojik koşullar bunun kolay olmadığını gösterdi. Alabora olan teknelerin kurtarılması için halk ve yöneticiler iş birliği yaparak çalışmalara başladı. Güneşin yeniden doğuşuyla birlikte, teknelerin tamir ve bakım süreçlerinin hızlandırılması gerektiği üzerine fikir alışverişleri yapıldı.
Fırtına yalnızca sulak alanlarda değil, aynı zamanda şehir merkezi ve çevresindeki parklarda da büyük hasara yol açtı. Birçok ağaç, devrilerek araçların üzerine düştü, yayaların geçiş yollarını kapattı. Özellikle okul saatlerinde öğrenci taşımacılığı yapan otobüslerin yolda kalması, hem çocukların güvenliğini tehdit etti hem de velilerin endişe duymasına neden oldu. Belediyelerin hızla olay yerine intikal etmesi ve devrilen ağaçların kaldırılması için çalışmalara başlaması, yaşanan kaosu azaltmaya yardımcı oldu. Fırtınadan sonra birçok aile, elektrik hatlarının kesilmesi ve su baskınları nedeniyle zor anlar yaşadı. Altyapının ne denli önemli olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
Sonuç olarak, Hatay'da meydana gelen bu fırtına, hem deniz hem de kara alanında büyük hasara yol açarak, doğal afetlerin hazırlıksız yakalanılmasının sonuçlarını bir kez daha gösterdi. Yerel yönetimler, acil durum planlarını gözden geçirerek, olası gelecekteki doğal olaylara karşı daha hazırlıklı olmaya yönelik adımlar atmalı. Ayrıca, bölge halkının fırtına ve diğer doğal afetler konusunda bilinçlendirilmesi, toplumsal dayanışma ile birlikte oldukça önemli. Malzeme ve destek ihtiyacı içinde olan balıkçıların durumu için yerel yönetimler tarafından sağlanan destek paketleri de, yaşanan olayın ardından toplumsal dayanışma açısından büyük bir adım olarak değerlendiriliyor. Her ne kadar bu tür durumlar beklenmedik olsa da, alınan dersler, gelecekte daha dayanıklı ile daha hazırlıklı bir Hatay oluşturma yolunda önemli bir fırsat sunmaktadır.
