Gümüşhane’nin kırsal kesiminde yaşayan emekli imam Ahmet Yılmaz, doğa sevgisini insanlara aşılamak ve köyünün yeşillendirilmesine katkı sağlamak amacıyla büyük bir projeye imza attı. Yılmaz, kendi imkânlarıyla 50 bin ağaç dikerek hem çevre bilincini artırmayı, hem de geleceğe nefes olacak bir yaşam alanı oluşturdum. Bu ilham verici hikaye, sadece bireysel bir çabanın değil, aynı zamanda toplumun doğaya karşı sorumluluklarının da bir örneği olarak öne çıkmaktadır.
Emekli imam Ahmet Yılmaz, köyünde geçirdiği yıllar boyunca doğaya olan sevgisini hep canlı tutmuştur. İmamlık görevini sürdürdüğü süre boyunca sık sık vaazlarında doğanın korunması ve ağaçlandırma konularına değinen Yılmaz, artık emekli olduktan sonra bu konudaki hayalini gerçekleştirmeye karar verdi. Özellikle genç nesillerin yeşil alanları koruması gerektiğini savunan Yılmaz, kendi döneminde öğretmenlik de yapmış bir eğitimci olarak, bu projenin gençler için ilham verici olacağına inanıyor. “Doğa bize emanet, bunu korumak ve geliştirmek ise bizim görevimiz,” diyerek projesinin temel felsefesini de ortaya koymuş oluyor.
50 bin ağaç dikme projesi, Yılmaz’ın dört yıl önce kafasında şekillenmeye başladı. Bugüne kadar kendi bütçesinden ayırdığı birikimlerle birlikte çeşitli hayır kuruluşları ve gönüllüler aracılığıyla kendisine destek sağlayarak işe koyuldu. Fidanların temin edilmesi, dikim alanlarının belirlenmesi ve sulama gibi birçok aşamayı büyük bir titizlikle yürüttü. Proje, yalnızca ağaç dikmekle sınırlı kalmadı; Yılmaz, köyde çocuklara ağaçların nasıl dikileceği ve korunacağı konusunda eğitimler de verdi. Bu sayede hem çevre bilinci artırılmış oldu hem de gençlere doğa sevgisi aşılandı.
Köy halkının da destek verdiği proje, zamanla bölgedeki diğer köylere de ilham kaynağı olmayı başardı. Yılmaz, “Benim amacım sadece köyüm değil, tüm Gümüşhane’nin doğal güzelliklerine katkıda bulunmak. Hep birlikte daha yeşil bir gelecek için çalışmalıyız,” diyerek projesinin sosyal etkisinden de bahsediyor.
Proje sırasında yerel yönetimlerin desteğini almakta zorlandıklarını belirten Yılmaz, “Bazen yalnız hissetseniz de, inandığınız bir amaç için mücadele etmek her zaman değerli,” diyerek azimle devam ettiğini ifade etti. Yılmaz, projenin başlangıcında zorluklarla karşılaşmasına rağmen, her gün yeni ağaçların yeşerdiğini görmekten büyük mutluluk duyduğunu söylüyor.
Ahmet Yılmaz’ın sadece ağaç dikmekle kalmayıp, aynı zamanda doğa eğitimi ve çevre bilinci konusundaki farkındalığı artırmaya yönelik çalışmaları, bölgedeki gençlerin doğaya olan bakış açılarını değiştirmekte etkili oldu. Projenin bir sonucu olarak, birçok köyde benzer girişimler başlatıldı ve toplumsal bilinçlenme önemli bir aşama kaydetmiş oldu. Yılmaz, projesinin bu kadar etkili olmasında köy halkının katkısının yadsınamaz olduğunu vurguladı.
Gümüşhane’de emekli imam Ahmet Yılmaz’ın başlattığı bu ağaçlandırma hareketi, doğaya olan sevginin ve sorumluluğun bireysel çabalarla nasıl büyük bir etki yaratabileceğinin somut bir örneği olarak hafızalarda yer edecek. Bugün, ormanlık alanların azalması, iklim değişikliği ve kirlilik gibi çevre sorunlarıyla karşı karşıya kalan dünyamızda, bireylerin bu gibi projelerde aktif rol alması bir gereklilik haline gelmiştir. Yılmaz’ın hikayesi, umut vaad eden bir gelecek için ilham veren bir mesaj niteliğindedir. Her bir bireyin, doğanın korunmasında ve geleceğin daha yeşil bir dünya olması yolunda atacağı adımlar, toplumsal olarak büyük bir değişim yaratabilir.
Sözlerinin sonunda Yılmaz, “Unutulmamalıdır ki, her bir fidan, sadece bir ağaç değil, aynı zamanda bir umut ve gelecek demektir,” diyerek, ağaçlandırma projesinin ardında yatan derin anlamı özetliyor. Gümüşhane’de başlayan bu güzel hikaye, çevre bilinci ve toplumsal sorumluluk üzerine düşünmemiz için önemli bir vesile oluşturuyor.