Son dönemde ülkemizde yaşanan aşırı soğuk hava dalgaları ve don olayları, tarım sektöründe büyük bir etki yarattı. Üreticiler, bu doğal afetlerin olumsuz etkileriyle başa çıkmaya çalışırken, piyasada bazı ürünlerin fiyatlarının astronomik rakamlara ulaşması dikkat çekti. Özellikle sebze ve meyve rekoltelerinde kaydedilen ciddi düşüşler, yıl boyunca süregelen fiyat artışlarının etkisini daha da derinleştirdi. Bu durum, hem üreticiyi hem de tüketiciyi zor durumda bırakıyor. Çünkü don olayları sonucu oluşan rekolte kayıpları, hem ürün kalitesini hem de marketlerdeki fiyatları doğrudan etkiliyor.
Don olaylarının tarım üzerindeki etkileri, tarım uzmanları ve çiftçiler tarafından incelenmeye başlandı. Stratejik ürünler arasına giren sebzelerin ve meyvelerin rekoltelerindeki kayıplar, tarım pazarında dalgalanmalara yol açtı. Örneğin, don olaylarından en çok etkilenen ürünlerden biri olan domatesin fiyatı oldukça yükseldi ve kilosu 450 lirayı buldu. Diğer sebze ve meyvelerde de benzeri fiyat artışları gözlemleniyor. Üreticiler, tarlalarındaki ürünleri korumak için ekstra önlemler alırken, bu durum maliyetleri artırıyor. Böylece, hem üreticinin hem de tüketicinin cebini yakıcı bir şekilde etkileyen bir kısır döngü oluşmuş durumda.
Uzmanlar, bu tür hava olaylarının artış göstermesinin iklim değişikliğine bağlı olduğunu vurguluyor. İklim değişikliği nedeniyle yaşanan anormal hava olayları, tarımsal üretimde belirsizlikleri de beraberinde getiriyor. Çiftçiler, iklim değişikliğinin getirdiği zorluklarla başa çıkmak için finansal ve teknik destek beklerken, tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği konusunda bir fikir birliğine varılıyor. Tarımda sürdürülebilirlik ve iklim direncinin artırılması, bu tür doğal afetlere karşı alınacak önlemler arasında öncelikli yerini alıyor.
Üretimin azalması, tedarik zincirinde kırılmalara neden oldu ve piyasalardaki fiyatlar sürekli artış gösteriyor. Çiftçiler, yaşanan bu tür durumları telafi edebilmek için daha fazla desteklenmelidir. Tarımsal üretimin güvenliğini sağlayacak stratejik önlemlerin alınması hayati önem taşıyor. Uzmanlar, piyasa dengelerinin sürdürülebilir olması için hem yerli üreticilerin hem de tüketicilerin bu süreçte birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguluyor. Alıcıların, tüketim alışkanlıklarını gözden geçirerek yerel ürünleri tercih etmesi, durumu iyileştirebilir.
Sonuç olarak, don olaylarının tarım üzerindeki etkileri yalnızca mevcut fiyat artışları ile sınırlı kalmıyor. Pazardaki belirsizlikler, üretim maliyetlerini artırırken, çiftçilerin geleceğe olan umutlarını zayıflatıyor. Uzmanlar, bu tür durumların önüne geçmek için önceliğin iklim değişikliği ile mücadeleye verilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Tüketicilere düşen görev ise, fiyat artışlarını sorgulamak ve tarımda sürdürülebilirliğe destek veren ürünleri tercih etmektir.