İstanbul'un gözde yeşil alanlarından biri olan Belgrad Ormanı, geçtiğimiz günlerde yaşanan bir kayıp olayı ile sarsıldı. Mimar Ece Gürel'in 4 gün süren kaybolma sürecinin ardından, uçsuz bucaksız ormanlık alanda yapılan yoğun arama çalışmaları neticesinde, üzücü bir haber geldi. Genç mimarın cansız bedeni, ormanın derinliklerinde bulundu. Ece Gürel, hastaneye kaldırıldı fakat tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Bu trajik olay, hem ailesini hem de meslektaşlarını derinden sarstı.
Belgrad Ormanı’nda yaşanan bu talihsiz olay, 4 gün süren yoğun arama çalışmalarına sahne oldu. Geniş bir ekibin dahil olduğu arama kurtarma faaliyetleri, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları tarafından organize edildi. Ormanlık alanda kaybolan Gürel’in en son görüldüğü yer tespit edilerek, uzman ekipler, hem arazinin zorlu koşullarını dikkate alarak hem de yoğun bir şekilde tarama yaptı. Çalışmalara helikopter, drone ve köpek timleri de katıldı. Arama çalışmaları sırasında çok sayıda gönüllü de ormanda yer alarak, Ece Gürel’in bulunması için çaba gösterdi. Ancak ne yazık ki bu çabalar, genç mimarın hayatını kurtarmaya yetmedi.
Ece Gürel, 28 yaşında genç bir mimar olarak, sektördeki yenilikçi projeleri ve özgün tarzıyla dikkat çekiyordu. Eğitimi çerçevesinde birçok uluslararası projede yer alan Gürel, özellikle sürdürülebilir mimari tasarımları ile biliniyordu. Yetenekleri ve cesareti ile birçok gencin ilham kaynağı olan Gürel, mesleğindeki yeniliklerine ve insanlığa katkı sağlamak için var gücüyle çalışan bir profesyoneldi. Bu nedenledir ki, onun kaybı sadece ailesi ve arkadaşları değil, aynı zamanda mimarlık camiasında da büyük bir üzüntü ile karşılandı. Gürel’in hayatı boyunca gerçekleştirdiği projeler, onun bıraktığı mirası simgelerken, genç nesillere ilham vermeye devam edecektir.
Bu üzücü olay, toplumumuzda kaybolma ve ruh sağlığı konularına daha fazla dikkat edilmesi gerektiğinin bir hatırlatıcısı oldu. Bu tür kayıpların önlenmesi için daha fazla destek mekanizması ve bilgilendirme gerektiği ortada. Ece Gürel’in kaybı, herkes için yaşamın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Onun hikayesi, sadece bir kayıp olarak değil, aynı zamanda bu gibi trajik durumların toplumda yarattığı etkiyi düşünmemiz için bir çağrı niteliğinde. Bireysel olarak, her birimizin etrafındaki insanları koruma ve destekleme sorumluluğumuzun arttığı bu zamanlarda, Ece Gürel’in anısını yaşatmak, onun değerlerini ve düşlerini devam ettirmek hepimizin görevi olacaktır.
Son olarak, Ece Gürel’in anısına saygıda bulunarak, ruhunun huzur içinde olmasını diliyoruz. Belgrad Ormanı’ndaki bu üzücü gelişme, herkesi derinden üzdü ve kaybolmanın getirdiği riskleri bir kez daha gözler önüne serdi. Kayıplarımızı unutmayalım, sevdiklerimizin değerini bilelim ve hayatı dolu dolu yaşayalım. Ece Gürel, her ne kadar aramızdan ayrılmış olsa da, yaşamış olduğu her anı ve gerçekleştirdiği her projeyle, kalplerde yaşamaya devam edecektir.