Mimar Ece Gürel’in kayboluşu, tüm Türkiye’de büyük bir endişe ve merak yarattı. Dört gün boyunca arama kurtarma ekipleri, ailesi ve gönüllüler, Gürel’in izini sürmek için Belgrad Ormanı’nın derinliklerinde sabahladı. Olayı takip eden hayırseverler, donanımlı ekipler aracılığıyla yürütülen yoğun çalışmalara destek olmak için bir araya geldi. Süreç boyunca sosyal medyada paylaşılan mesajlar, Ece’nin bir an önce bulunması için bir umut ışığı oldu.
29 yaşındaki başarılı mimar Ece Gürel, 15 Ekim’de girdiği Belgrad Ormanı’nda yürüyüşe çıktıktan sonra kayboldu. Ailesi durumdan telaşlanarak hemen polise başvurdu. İlk günlerde yapılan aramalarda Ece’nin telefon sinyali tespit edilemedi ve bu durum, herkesi daha da tedirgin etti. Ailesi, arkadaşları ve var olan her sosyal grup, ellerindeki imkanlarla Gürel’i bulmak için seferber olurken sosyal medyada "Ece Gürel’i Bulalım" etiketiyle bir kampanya başlatıldı. Başta İstanbul Emniyet Müdürlüğü olmak üzere, Orman İşletmeleri, AFAD ve Jandarma’nın katıldığı arama çalışmalarında, uçaklar, drones ve köpekler kullanıldı.
Araştırmaların dördüncü gününde, sabah saatlerinde Ece Gürel, Belgrad Ormanı'nın oldukça zorlu arazisine sahip bir bölgesinde, sağ salim bulundu. Bulunduğunda bitkin ama bilinci açık olan Gürel, sağlık ekipleri tarafından saha yedeklerine taşındı ve hastaneye kaldırıldı. Tedavisinin ardından yaptığı ilk açıklamalarda, kaybolduğu süre boyunca, doğanın içinde kaybolmanın korkusunun yanı sıra ormanın sunduğu güzelliklerin de tadını çıkardığını belirtti. Arama kurtarma ekiplerine minnettar olduğunu dile getiren Ece, yaşadığı bu deneyimin kendisine hayatla olan bağını güçlendirdiğini ifade etti.
Bu olay, toplumda kaybolma vakalarının önlenmesi ve arama kurtarma çalışmalarının önemine dair farkındalık oluşturdu. Yerel yöneticiler, bu tür durumlarla karşılaştıklarında sağlıklı bilgi akışının sağlanması, eğitimli arama kurtarma ekiplerinin varlığının artırılmasının önemini vurguladı. Ayrıca, doğal alanlarda yalnız başına yürüyüş yaparken dikkatli olunması ve ikazların dikkate alınması gerektiği tekrar gündeme geldi. Gürel’in durumu, kaybolma vakalarının ardından yapılacak daha etkin önlemler için bir örnek teşkil etti.
Sonuç olarak, Ece Gürel’in güvenli bir şekilde bulunduğunu öğrenmek, tüm Türkiye için moral kaynağı oldu. Bu olay, sadece Ece’nin hayatını etkileyen bir durum değil, aynı zamanda toplum olarak birlik olmanın ve yardımlaşmanın gücünü de bir kez daha gözler önüne serdi. Ece’nin durumu, her birimizin doğayla olan ilişkisini, dikkat etmemiz gereken noktaları ve insanlık adına dayanışmanın önemini bir kez daha düşünmemize vesile oldu.