2008 yılından beri kayıp olan İlayda'nın hikayesi, Türkiye'nin en çok konuşulan kayıp vakalarından biri oldu. 7 bin 300 gün süren bu zorlu süreçte ailesi, umudunu kaybetmedi ve arayışlarını sürdürüyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, yapay zeka tabanlı çözümler hayatımıza daha fazla entegre oluyor ve kayıp bireylerin bulunmasında da bu teknolojilerden yararlanma çabaları artıyor. İlayda'nın ailesi, son çare olarak yapay zeka ile üretilen görsellerin yardımıyla kızlarını bulmayı umuyor.
İlayda, 14 yaşındayken bir gün evden ayrıldı ve bir daha ondan haber alınamadı. Ailesi, o günden beri kızlarını bulmak için var gücüyle çaba harcıyor. Her yıl çeşitli etkinlikler düzenleyerek İlayda'nın adını yaşatmaya çalışıyorlar; afişler bastırıyor, sosyal medya kampanyaları başlatıyor ve yerel basında haber olunması için girişimlerde bulunuyorlar. Ancak ne yazık ki, tüm bu çabaları şimdiye kadar sonuç vermedi. Aile, İlayda’nın hayatta olduğuna ve bir gün geri döneceğine dair umudunu kaybetmiyor. Son dönemde yapılan çalışmalar, kaybolanların bulunması için yapay zeka teknolojisine dayalı yeni yöntemler geliştirme çabasını içeriyor. İşte tam da bu noktada, İlayda’nın hikayesi teknoloji ile kesişiyor.
Son yıllarda, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojiler, farklı alanlarda kendini göstermeye başladı. Kayıp kişilerle ilgili yürütülen arama çalışmalarında da bu teknolojilerin kullanılması yönünde artan bir ilgi söz konusu. İlayda’nın durumu, sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve ilgili kurumlarla iş birliği içinde, yapay zeka tabanlı bir proje haline getirildi. Proje kapsamında, İlayda'nın mevcut fotoğrafları üzerinde yapay zeka modelleri kullanılarak, yaşlanmış ve olgunlaşmış halleri oluşturuldu. Yani, yıllar önce çekilen fotoğrafların üzerinden geçilerek, bugünkü yaşıdındaki bir İlayda imajı yaratıldı. Bu tür projeler, hem kayıp kişilerin bulunmasında hem de toplumda farkındalık yaratmak adına büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yapay zeka ile geliştirilen bu yeni görseller, aileye ve arama ekiplerine önemli bir kaynak sağlıyor. Geliştirilen fotoğraflar sosyal medya platformlarında ve yerel basında paylaşılmaya başlandı. Sonuç olarak, proje kapsamında yapılan bu çalışmalar sayesinde birçok gönüllü, İlayda'nın ismini duyurmak ve ona ulaşabilmek için harekete geçiyor. Aile, sadece kendi kızlarının bulunması değil, aynı zamanda diğer kaybolanların da bulunmasına katkıda bulunmak istediklerini belirtiyor. Yapay zeka ile oluşturulan yeni fotoğrafların yüzde yüz kesin sonuç vermesi elbette beklenmiyor, ancak kaybolanların bulunma olasılığını artırmak adına son derece etkili bir yöntem olarak görülüyor.
Sonuç olarak, İlayda’nın ailesi, teknolojinin sunduğu imkanlar sayesinde kızlarının bulunacağı umudunu taşımaya devam ediyor. Bu tarz projelerin ilerleyen yıllarda daha da yaygınlaşması, çok sayıda hayatın kurtulmasına veya kaybolanların bulunmasına yardımcı olabilir. İlayda'nın ve diğer kaybolan bireylerin bir an önce bulunması, ailelerin yaşadığı acının azaltılması açısından son derece önemlidir. Yıllar geçtikçe kaybolanların unutulmaması ve teknolojik gelişmelerin bu alanda en iyi şekilde kullanılması, toplum olarak bizim için ayrı bir sorumluluktur.
Bu kapsamda, herkesin kayıp bireyler için yapabileceği bir şey bulunuyor. Sosyal medya üzerinden paylaşım yapmak, kaybolan bir bireyin bulunmasına yardımcı olabilir. Herkesin bu duyarlılığı göstermesi ve kaybolanlar için sesini yükseltmesi, sadece İlayda için değil, tüm kaybolanlar için umut demek. Herhangi bir bilgi sahibi olanların ise yetkililere bildirmesi durumunda, kaybolanların daha hızlı ve etkin bir şekilde bulunabilmesi mümkün. İlayda’nın hikayesi, teknoloji ile birleşerek daha geniş bir kitleye ulaşmaya başladı. Umarız bu çabalar, aradığı kızına bir gün kavuşacak olan aileleri sevindirir.